1 Mart 2012 Perşembe

" ÇESTİTA BABA MARTA ! "


B
aharın gelişi her coğrafyada başka türlü kutlanır.Değişmeyen tek şey vardır,kışın sona ermesi,baharın gelmesi.Marteniçka takmak da baharın gelişini kutlayan,kutsayan bir Bulgar âdetidir.Eski bir pagan geleneğinin günümüze neredeyse hiç bozulmadan ulaşmış şeklidir.
Bir Bulgaristan geleneği olan Marteniçka,Her yıl 1 Mart günü kırmızı-beyaz renklerde olan bir bilekliğin bileklere takılmasıdır.Aslında Marteniçka sadece bileğe takılan bir bileklik değil aynı zamanda istenildiği takdir de yakalara da takılabilen bir simgedir.Yaklaşık 2 ya da 3 hafta kadar sonra meyve verecek bir ağaç için dilek tutularak asılmaktadır.Birçok hikâyesi olan Marteniçka 'nın gerçekçi olanı ise Bahar Ayının gelmesinin kutlanmasıdır.Marteniçka bilekliğe takıldığı gibi birde bazı kaynaklara göre çıkarılma zamanları vardır.Bu zamanlar ilk kırlangıç görüldüğünde olabilir.Ya da bir leylek kuşu, kimilerine göre bazen bu kuş martı da ya da turna da olabilir. Tarihi ile ilgili birçok söylentiler vardır.2 söylentilerden pek fazla inanılmayan şudur;Bir kış aylarından zamanın birin de, Bulgar erkekleri savaşa giderler.Erkeklere savaş ile ilgili bilgi vermek amacıyla "Savaşı kazanırsanız bir kuşun ayağına beyaz, eğer savaşı kaybederseniz siyah bir bez parçası bağlayın"derler. Savaşa giden Bulgar erkekleri,savaşı kazanırlar ve bir kuşun ayağına kanlı bir beyaz bez parçası bağlarlar.Bunu görenler, savaşı kazandıklarını ama çok kan kaybedildiğini anlarlar. Diğer bir rivayet ise şöyledir ki; Baba marta veyahut marta nine diye bilinen kişinin baharın gelişini simgelediğini ve bu nedenle bileklik takıldığını bilinir. Bulgarlarca bilinen ve biraz daha yaygın olan bu hikâye dolayısıyla, bu baharın geldiği dönemlerde (1 Mart günlerinde) insanlar birbirlerine çestita baba marta derler. Bu gelenek günümüzde hala devam etmektedir. Günümüzde bu Marteniçka geleneği hala devam etmekte olup, Uzun yıllar önce ülkemize göç eden Bulgaristan göçmenleri tarafından tamamen iyi niyetlerince bu geleneği sürdürmektedirler. Tamamen iyi niyetleriyle dememizin manası aslında biraz daha farklıdır. Bu farklılık, bu geleneğin temelinde birazda Hıristiyanlık diniyle ilgili bir kaç bağlantı olmasından kaynaklanıyor. Ama günümüzde bu gelenek, Sadece Baharın gelişini kutlamak maksadıyla olmakla beraber, Dileklerimizi tutmamızı ve Marteniçka'nın dilek tutanların, ona inananların kötülüklerden koruduğu gibi aynı zamanda da şans getirdiği söylenmekte ve bilinmektedir.

D
aha yaygın bir rivayete göreyse Marteniçka, Kubrat Han Efsanesi’ne dayanmaktadır. Kubrat Han M.S. yedinci yüzyılda yaşamış bir Bulgar hükümdarıdır. Beş oğlu bir de kızı vardır. Bir gün oğlanlar kız kardeşleri Houba ile birlikte avlanmaya giderler. Tuna nehrinin kıyısında gümüş rengi bir geyik görürler. Şaşkınlıkla geyiği izler ve ok atmaya cesaret edemezken geyik birden karşı kıyıya geçer ve kardeşlere de nehrin en sığ yerini göstermiş olur. Bu sırada bir kuş uçar, ölüm döşeğindeki babalarının haberini getirir. Kardeşler hemen geri dönerler, babaları ölüm döşeğinde Bulgar kabileleri arasındaki bağları korumalarını vasiyet eder. Bayan, Kotrag, Asparoukh, Kuber ve Altsek adındaki oğullar babalarına yemin ederler. Ancak Hazarlar’ın saldırısına karşı koyamaz ve kendilerine yeni topraklar aramak üzere yola çıkarlar. Hazar Kağanı, kız kardeşleri Houba’yı esir almıştır ve oğlanlardan Bayan da Houba ile kalmıştır. Büyük kardeşler kendilerine özgür bir ülke bulduklarında bir kartalın bileğine altından ip bağlar, Bayan ile Houba’ya gönderir. Bu işareti gören kardeşler kaçmaya karar verir, Tuna nehri kıyısında gümüş rengi geyiğin gösterdiği sığ yer gelir akıllarına, karşıya geçerken Bayan vurulur. Houba da kendilerine eşlik eden kartalın ayağına Bayan’ın kanıyla kırmızıya boyanmış bir ip bağlar ve kardeşlerine gönderir. Kardeşleri ülkenin kapılarını Houba’ya ve kollarında can veren Bayan’a açar. O günden sonra askerlerinin kıyafetlerini kırmızı-beyaz iplerle süsler. (Gerçekten de Bulgar ordusunun tören kıyafetleri kırmızı-beyaz renklerdedir).







Marteniçka;
  • Marteniçkalar el yapımıdır,
  • İçindeki beyaz huzuru, kırmızı hayatı temsil eder,
  • Asla satın alınamaz,
  • Yalnızca hediye edilebilir,
  • Mütevazı bir dilekle bileğe bağlanır,
  • Baharda çiçek açan ilk ağaç dalına bağlanır ve yeterince beklenirse dilek mutlaka gerçekleşir…
  Ben 4 yaşına kadar Bulgaristan da yaşadım. Ailelerimiz çalıştığı için çocuklar erken yaşta kreşe verilirdi. Ben de 2 yaşında kreşe başlamıştım. Her ne kadar hayal meyal hatırlasam da Takvim 1 Martı gösterdiğinde herkes yakasına Marteniçka takardı.Okuldaki öğretmenlerimiz hepimizi kontrol ederlerdi.Güzel güzel dilekler tutulurdu.:))Bu senede Marteniçkam Bulgaristan’dan ziyaretimize gelen Nevin abla’dan geldi.
Bugünde bu yazıyı yazmamda ki maksat bahara hoş geldin demek aslında bende dileğimi tuttum artık leylek mi görürüm karga mı bilinmez. Marteniçka ile dilek tutan herkesin dilekleri kabul olsun evlerine huzur dolsun.

İyi baharlar….



16 yorum:

seviminaskanasi dedi ki...

Dilegin kabul olur insallah nigarcım ahir ömrümde birşey daha ogrenmiş oldum cok tesekkurler yazın
için :) bu arada kadınlar gunu için duzenlediğim çekilişime beklerim bilgi için http://sevimyildiz.blogspot.com/2012/03/8-mart-dunya-emekci-kadnlar-gunu-icin.html

mandalincikmazi dedi ki...

Çok ilginç
tabi her yerin gelenekleri farklı
güzel bir gelenek ben sevdim :))
Takılarda bir harika kırmızı beyaz çok şık duruyorlar......

şekerinmutfağı dedi ki...

CANIM BENİM BİZDEDE VAR BÖYLE BİR ADET . MART AYI ÇARPMASIN DERLER VE KIRMIZI GİYİLİR :)

Nigar SARGIN dedi ki...

Amin inşallah bernacım severek katılırım ne demek öpüyorum ;))

Nigar SARGIN dedi ki...

Evet yıldız hanımcım baharı kutlamak maksat işte güzel bir gelenek göçmen olduğumuzdan kutluyoruz bahara hoşgeldin diyoruz :))) Hepimize hoş geldi bahar:))

Nigar SARGIN dedi ki...

Aynen bediacım değişik adetler işte eskilerden günümüze gelmesi güzel bişiy ammaaa;)

durutarifler dedi ki...

Hiç bilmediğimiz bir gelenek
Paylaşım için çok teşekkürler
Neler neler var değil mi?

Birkaselezzet blogspot.com dedi ki...

ellerine sağlık canım
bayağı güldüm harika
muhabbetle kal canım
:))

ihlamurcum dedi ki...

Sevgili Nigar, ne de güzel yazmışsın.Hiç bilmezdim, annemle babamda Bulgaristandan gelmişler ama, belkide onları erken kaybettiğim için.Çok teşekkürler, bol şanslar.

anne eli gibi dedi ki...

ilk defa geçen gün bir arkadaşta daha gördüm,bu bilekliğin baharın müjdecisi olarak takıldığını bilmiyordum,seninde dediğin gibi değişmeyen tek sonuç baharın gelecek olması,hherkes farklı kutlasın dursun:)
mutlu günler canım...

Nigar SARGIN dedi ki...

sevgili gelibolu tabi ki katılacağım teşekkürler davet için;))

Nigar SARGIN dedi ki...

ahh dilekçim mekanları cennet olsun eminim biliyorlardır bu geleneği allah gani gani rahmet eylesin canım sevgilerimle;)

Nigar SARGIN dedi ki...

Aynen reyhancım bahar geldi hoşgeldi diyelim;))
Ayşecim ne büyük mutluluk bana yüzünü güldürmüşüm ohhh yarasın canım benim allah hepimizin yüzünü hep güldürsün inşallah kocaman sevgilerimle;)))

Natalié Beauté Official dedi ki...

Здравейте! Честита Нова Година! Сега открих блога Ви, и съм много приятно изненадана, да видя такива хубави рецепти! Много е хубав и информативен! Чудесен!

serap dedi ki...

Çok keyifli anlatmışsınız, sağ olun <3

Unknown dedi ki...

Çok güzelmiş Nigar'cım
hepimizin dileği kabul olsun!..