18 Ağustos 2011 Perşembe

MISIR GEVREKLİ KURABİYE

    Geçen haftalarda sıkı takip ettiğim Portakal Ağacı 'nda gezinirken tarifine rastladığım bu kurabiyeyi anlata anlata bitiremem herhalde.Gün içinde yapmaya karar verdiğim gibi soluğu markette aldım.Mısır gevreklerini alıp koyuldum kurabiyeleri hazırlamaya.Hamuru çok yumuşak ve yağlı olduğundan toparlamada zorluk çeksemde,tereyağının yoğun lezzeti ile birleşince,
piştiğinde etrafı saran misss kokusuna bayıldık...=))






Malzemeler:
  • 150 gr tereyağı (oda sıcaklığında) 
  • yarım su bardağı toz şeker 
  • 1 adet yumurta 
  • 1 su bardağı kuru üzüm 
  • 180 gr un (1,5 su bardağı)
  • 4 su bardağı mısır gevreği 

Yapılışı:

   Fırını önceden 170C 'ye ayarlayıp,tepsiye yağlı kağıt seriyoruz.Derin bir kabın içinde tereyağı ve toz şekeri mikser ile karıştırarak yumuşatıyoruz.Yumurtayı ekleyip 1-2 dakika daha karıştırdıktan sonra kuru üzüm, un, mısır gevreğini ekleyip 1-2 dakika daha karıştırarak hamuru hazırlıyoruz.Kaşık veya elimizle bir miktar alıp aralıklı olarak tepsiye diziyoruz.Önceden ısıttığımız fırında 15-20 dakika pişiriyoruz.Pişen kurabiyeleri soğumaya bırakıp,servis ediyoruz. 

Afiyet Olsun.

HAYDARİ



  Sevgili arkadaşım Hayatın Ta Kendisi Yasemin'in değişik sunumu ile hazırladığı yapımı basit ama çok şık olan bu mezeyi uzun zamandır yapmak istiyordum,nitekim doğum günüm için hazırladım.İyi ki hazırlamışım diye gece sonundada kendime kocaman bir teşekkür ettim.Onun tarifinden yola çıkarak hazırladığım haydariyi konuklarıma sundum.Büyükte beğeni kazandım.İşte birer lokmalık lezzetin tarifi;)

Malzemeler:
  • 2-3 adet salatalık 
  • 1 su bardağı süzme yoğurt 
  • 1 yemek kaşığı nane 
  • Tuz
  • 2 diş sarımsak
Yapılışı:

   Süzme yoğurdu derin bir kaba alıp üzerine nane ve tuz ile dövülmüş sarımsağı ekleyip karıştırıyoruz.Bir süre buzdolabında bekletilen karışımı sıkma torbasına koyup dilimlenmiş salatalıkların üzerine sıkıyoruz.

Afiyet Olsun.

LAY LAY LOM.....


Saat 10 civarı falan... Telefon...
"Yılmaz?"
"Evet?"
"Ekrem ben... İzmir'den."
"Vaay, ağabey hayırdır?"
Aynı muhitin çocuğuyuz. Kardeşi, üniversiteden arkadaşım. Ekrem ağabey, bizden 7-8 yaş büyük... Hayli oldu, görüşmeyeli.
"Şırnak'ta 5 şehit varmış."
Gazeteciyiz ya...
"Maalesef ağabey, mayın."
Sesi kırılıyor aniden.
"Tolga orada..."
Oğlu.
Ağlıyor kapı gibi adam... Belli ki o ana kadar zor tutmuş kendini, boşalıyor, ağlıyor...
"Var mı şehitlerin arasında ismi?"
Çok soru duydum da... Bu kadar ağırı...
Gırtlağım düğüm.
Tolga...
Gözümün önüne geliyor hergele.
Okumuyordu kız peşinde koşmaktan, hatırlıyorum... Demek asker, Şırnak'ta.
Baba İzmir'de.
Ben çaresiz.
Geveliyorum, saçma sapan, "bilmiyorum ağabey, henüz isimler açıklanmadı, sen sağlam dur, o yoktur inşallah."
Diyorum ama... Utanıyorum verdiğim cevaptan aslında... Bu kadar arsız bir temenni olabilir mi? Tolga değilse, Hasan, Hasan değilse, Murat... İlla ki, bir babanın evladı... İlla ki, bir ananın kuzusu... "İnşallah seninki değildir" denebilir mi? Diyorum.
Yerin dibine geçerek...
"Öğrenirsen, arar mısın?" diyor.
Biraz daha saçmalıyorum... Kapatıyoruz.

Sigarayı bırakmam mümkün değil.

Saldırıyorum hemen, oraya buraya. Yok. İsim yok. Bir yandan da, düşünmek istemediğim durumu, düşünüyorum... Ya Tolga'ysa... Ne diyeceğim yani, telefon açıp? Ne diyor acaba, şehit ailelerinin kapısını çalan komutanları? Kaç bin defa yaşadılar bu durumu...
"Vuruşmak daha kolay, inan" demişti bir subay bana, "analar, o haberi duyunca, öyle bir bakar ki sana, o gözleri ömrünün sonuna kadar unutamazsın..."
Hiç anlamamışım ne demek istediğini, bu ana kadar... Öküz gibi dinlemişim meğer.

Saat 12.45...
Şehit sayısı, 6'ya çıktı.
Saat 13.33...
Anadolu Ajansı duyurdu. Başbakan, "5" askerimizin şehit olması nedeniyle Genelkurmay Başkanı'na başsağlığı mesajı göndermiş.
Şehit 6... Başsağlığı 5.
Evlatlarımızın öldürülme hızına bile yetişemiyorlar... İsimler hâlâ yok.
Bir umut, haber kanallarını zaplıyorum...
Cannes film festivali var, bir tanesinde.
Öbürü, borsanın hacmini anlatıyor.
Saat 13.55... 14.07... 14.23...
Çalmasın diye dua ediyorum. Çalıyor.
Bu sefer yenge.
Baba atmış kendini sokağa, dayanamamış beklemeye. Ana yüreği sarılmış telefona.
"Var mı?"
Nasıl çıktı ağzımdan, bilmiyorum...
"Yok abla, ben de tam sizi arayacaktım, şükür ki yok, isimler hep başka."
Bir çığlık ki, anlatamam.

Ekrana oturuyorum...
Parmaklarım hiç olmadığı kadar dermansız, tuşlar hiç olmadığı kadar ağır.
Gözüm televizyonda... Hayat, lay lay lom arkadaşlara... Hiçbir şey olmamış gibi.
Umursamaz. İlgisiz... Neşeli hatta.
İsimlerden ses seda yok. Tek bildiğimiz, 6 koçumuz daha düştü. Rakamdan ibaret...
Kaç bin baba bekliyor acaba şu anda? Kaç bin ana? Eş, nişanlı, sevgili? Böylesine bir utançla yazı yazmadım bugüne kadar...
Aklım yalanımda... Kulağımda çığlık.

Ve, saat 15.05... Tolga yok, Vedat var.
Vedat Dayıoğlu, Antalya.
Bayram Bolat, Konya.
Atıf Günkan, Niğde.
Bekir Çakır, Adana.
Mahir Yıldırım, Aydın.
Samet Kırbaş, İstanbul.
Kulağımda çığlık.

YILMAZ ÖZDİL



Yandı yine ocaklar,yandı yine yürekler.....

11 Ağustos 2011 Perşembe

FIRINDA ÇİPURA

   Balık denince akla benim ilk tercihim her zaman çipuradan yanadır.Hem lezzetli hem sağlıklı hemde yaz aylarında hafif yemeklere en güzel malzeme balıktır.Tavada,fırında,ızgarada pişirmek size kalmış ama fırında damak tadınıza göre eklenmiş sebzelerle daha bir lezzetli oluyor.



Malzemeler:
  • 2 adet çipura balığı 
  • 1 soğan
  • 2 adet domates 
  • 1 limon 
  • Karabiber 
  • Tuz 
  • Tepsi için yağlı kağıt

Yapılışı:

   Balıklar temizlenip güzelce yıkandıktan sonra yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilir.Üzerine halka halka doğranmış soğan, domates ve limonlar yerleştirilir.Tuz ve karabiber ekledikten sonra önceden ısıtılmış 175C fırında 1 saat pişirilir.

DAMLA SAKIZLI MUHALLEBİ

     Ramazan sofralarınızda şerbetli tatlılar yerine daha hafif tatlıları tercih ediyorsanız eğer bu tarif tam size göre.Malum Ramazan ayında sağlığımıza dikkat etmeli,ağır ve yağlı yiyeceklerden uzak durmalıyız.Özellikle tansiyon ve kalp rahatsızlığı bulunanlar için durum daha ciddi.Bu tarifimde tam Ramazan sofralarına yaraşır.Damla sakızının aroması, kokusu,yumuşak kıvamı ve hafifliğiyle kesinlikle hoşunuza gidecek bir lezzet…



Malzemeler:
  • 1 kg süt
  • 6 kaşık un 
  • 10 kaşık toz şeker 
  • ½ paket margarin 
  • Vanilya
  • ½ damla sakızı (Şekersiz falım sakızıda kullanabilirsiniz.) 
  • Tarçın           
Yapılışı:

  Tencereye margarin hariç tüm malzemeleri koyuyoruz.Muhallebi kıvamına gelinceye kadar karıştırıyoruz.Kaynamaya başladığında ocağın altını kısıyoruz.Margarini ilave edip karıştırıyoruz. 1-2 dakika daha kaynatıp ocaktan alıyoruz.Topaklanmaması için mikserle 5 dakika çırpıyoruz.Kaselere paylaştırıp ılınmaya bırakıyoruz.Üzerine tarçın serpip servis ediyoruz.


FIRINDA SEBZE KIZARTMA

    Tüm ev hanımları(bende dahil bazen ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum:)))''akşama ne pişirsem acaba''diye sabahtan başlarlar kara kara düşünmeye.Hem hafif olsun,hem pratik olsun diye düşünürken internette rastladığım bir tarifi paylaşmak istiyorum siz sevgili hanımlara.





   Yaz aylarında bol domates soslu, üzeri yoğurtlu soğuk soğuk kızartmaları kim sevmez.Elbette hepimiz severiz ama içerdiği yağ ve kalori yüzünden korkumuzdan pek yapamayız değil mi?Fırında az yağla yapacağınız bu lezzetten asla vazgeçemeyeceksiniz.İşte tarif:))




 Malzemeler:

• 2 adet patlıcan
• 4-5 adet biber 
• 3-4 adet patates 
• 1 çay bardağı sıvıyağ 
• Pulbiber 
• Karabiber 
• Kimyon 
• Kekik 
• Nane 
• 1 tatlı kaşığı domates salçası
• 3-4 diş sarımsak 

Yapılışı:

   Patlıcanları soyup (tuzlu suda sıkıp acısı giderilmiş) uzunlamasına dilimleyip, yarım halka şeklinde kesiyoruz. Biberlerin koçanlarını çıkarıp, ortadan ikiye kesiyoruz. Patatesleri de yarım halka şeklinde ince ince doğruyoruz. Büyük bir kapta 1 çay bardağı sıvı yağ, ezilmiş sarımsak, salça ve baharatları karıştırıyoruz. (Ben baharatı çok sevdiğim için bol miktarda kullandım.) Doğradığımız malzemeleri bu karışım ile harmanlıyoruz. Yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye gelişigüzel seriyoruz. Önceden 180 C’ye ısıtılmış fırında 30-35 dakika pişiriyoruz. 

İRMİKLİ LOKUM

                            26.YAŞ GÜNÜM & 2.NİKAH YILDÖNÜMÜMÜZ;

    2 yıl önce bugünün anlamı çok büyük benim için.Birkaç ay önceden doğum günüme denk gelmesi için büyük çaba harcadığımız nikah günümüzün 2.yıldönümü ve ayrıca doğum günüm.26.yaşım kutlu olsun,mutlu olsun dedik sevdiklerimizle.26 yaşımı doldurmanın,27 yaşından gün almanın burukluğu vardı sanki içimde.Senelerin bu kadar çabuk geçmesi hüzünlenmeme sebep olsada benim günümdü ve herşey çok özel ve güzeldi.





 
  Benim için çok özel olan bugünümde yanımda olan,mutluluğuma ortak olan aileme,akrabalarıma,kuzenlerime çok teşekkür ediyorum.İyiki varsınız.Sizleri çok seviyorum.


 

İRMİKLİ LOKUM 

Malzemeler:
  • 3 su bardağı süt
  • 7 çorba kaşığı irmik
  • 7 çorba kaşığı şeker
  • 1paket krem şanti
  • üzeri için:Hindistan cevizi
  • renkli pastasüsleri
  • susam veya robotta çekilmiş kakaolu bisküvi

Yapılışı:

   Orta boy tencerede süt,şeker ve irmiği koyulaşıncaya kadar karıştırarak , soğumaya bırakın. Krem şantiyi toz halde ekleyip elinizle yoğurun. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alıp avcunuzun içinde yuvarlayın. (Arada eli temizlemek için, yıkamakta fayda var) Hindistan cevizine tüm yüzeyini bulayın. Bir müddet buzdolabında dinlendirip servis edin.

Afiyet bal şeker olsun.