9 Aralık 2010 Perşembe

Kış geldi...

     Sonbaharı yaşamadan kış geldi çattı.İzmirde uzun zamandır dört mevsimi yaşayamaz olduk.Sanki bir günde hemen yazdan kışa geçiveriyorsunuz.Duymuşsunuzdur ''İzmir'in havasına güven olmaz'' diye bir laf vardır.Günlük güneşlik bir günde aniden bulutlar gökyüzünü kapatıyor ve ardından şakır şakır yağmurla fırtına karışımından oluşan,arada ayazında eklenip buz kestiği ve karın olmadığı bir mevsimdir İzmirde Kış...Kar görmediğimiz için hafif bir kar çisentisinde kendimizi dışarlara atarız ''görmemişler gibi'':):):)Kar görmeye hasret kaldığımız gibi bir kaç yıldır sonbaharada özlem duyuyoruz.
    Geçtiğimiz Ekim ayında Bulgaristana kısa bir yolculuk yaptık eşim ve annemle.Sonbaharın en güzel günlerinde gitmişiz.İyi kide gitmişiz.Ağaçlar yapraklarını dökerken altında yürümek,soğuk olmayan ama sıcakta olmayan nasıl tarif etsem bilemedim ılıcacık bir hava(ılıcacık bir kelime biraz garip oldu ama):)))),yağmurun tane tane yağışı,havanın sakinliği büyülenmiş gibiydik.Annemle10 derece soğukta ince birer ceketle gezerek '' sen üşüyormusun,hayır ben üşümüyorum,ne garip bir hava değil mi?''soru ve yanıtlarıyla gezdik durduk14 gün.
    İzmir'e döndüğümüzde yazdan kalma sıcak bir gün karşıladı bizi.Sonbahardan eser yoktu.Havada yaprak kıpırdamazken ben ağaç yapraklarının yavaş yavaş sararıp dökülmesini özlüyordum.Sonbaharı mevsimini yaşamayı özlüyordum...

         Sonbahar ve Bulgaristan'dan bir kaç kare...






      Bu kadar soğuk ve kıştan bahsetmişken üzerine sıcak yazdan kalma buz gibi bir yaz tatlısı tarifi paylaşıyorum.

Vişneli Buzluk Tatlısı



Malzemeler:

1 su bardağı dondurulmuş vişne
1 su bardağı iri dövülmüş ceviz
1 su bardağı damla çikolata
2 yemek kaşığı Hindistan cevizi
1 yemek kaşığı tarçın
2 paket burçak bisküvi
2 paket kremşanti


Yapılışı:

  Öncelikle Kremşantiyi çırpıyoruz burçak bisküvileri içine kırıyoruz. Tüm malzemeleri ekleyip karıştırıyoruz. Buzdolabı poşeti serdiğimiz bir borcama döküp buzluğa atıyoruz. 3–4 saat beklettikten sonra soğuk soğuk servis ediyoruz.(Tarçın, hindistan cevizi ve damla çikolata aromalarını sevdiğim için katıyorum. Arzuya göre, katılmayabilir.)

26 Kasım 2010 Cuma

MEDENKİ

     İsmi ilginç ama tadı nefis olan bu kurabiye Bulgaristan da yapılıyor. Kurabiyeler daha pişerken evinizi mis gibi bir tarçın kokusu sarıyor ve uzun süre bayatlamıyor .    

    Kurabiyenin genel ismi MEDENKİ ve daha birçok çeşidi var.İstenirse oklava ile açılarak yuvarlak kesilir ve arasına marmelat sürülerek birbirine yapıştırılır.Ya da yarısı çikolata sosuna ve cevize batırılarak servis yapılır.Tercih size kalmış.



Malzemeler

•    3 yumurta
•    1,5 su bardağı toz şeker
•    1 su bardağı sıvı yağ
•    2 çorba kaşığı bal
•    2 çay kaşığı karbonat
•    1 çorba kaşığı tarçın
•    3-4 çorba kaşığı yoğurt
•    Yeteri kadar un

Yapılışı:
 
1.Yumurta ve şekeri derin bir kapta karıştırın.
2.Üzerine sıvı yağ, bal, karbonat, tarçın, yoğurt ve aldığı kadar un ekleyip kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edene kadar karıştırın.
3.Hazırladığınız hamurdan ceviz büyüklüğünde toplar alarak istediğiniz şekli verin.
4.Fırın tepsisine yağlı kağıt serin.
5.Şekil verdiğiniz hamurları yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine dizin.
6.175 C’ye ayarlı fırında pişirin.

  Afiyet olsun.


(RESİMLERDEKİLERDE BULGARİSTAN'DA YAPILAN MEDENKİ ÇEŞİTLERİNE AİT.)

29 Eylül 2010 Çarşamba

BULGARİSTAN USULÜ PATATES MUSAKKA


       Türkiye'de göçmenler hariç bu yemeği yapan var mı açıkçası bilmiyorum.Hem lezzet olarak hem görüntü olarak davet sofralarına yakışır bir yemek patates musakka.Bulgaristan mutfağına ait olan bu yemek oradaki yörelere göre değişik  malzeme ve baharatlarla zenginleştiriliyor.Sizde damak zevkinize göre istediğiniz malzeme ve baharatları ekleyip yapabilirsiniz.

İç malzemesi:

5 adet patates
1/2 kilo kıyma
1 adet kuru soğan
1 bardak su (üzerine çıkana kadar)
1 yemek kaşığı salça
1 avuç pirinç
Yarım çay bardağı sıvı yağ
Kırmızıbiber, kekik, tuz, karabiber, nane

Beşamel Sos:

1 yemek kaşığı un
1/2 litre süt
2 adet yumurta
2 yemek kaşığı yoğurt



HAZIRLANIŞI:

      Sıvı yağı yapacağımız tepsiye döküp doğradığımız soğanı orta ateşte kavuruyoruz. Patateslerimizi küp küp doğruyoruz(fazla küçük olmasın).Soğan kavrulunca patatesleri de ekleyip kavurmaya devam ediyoruz. Sırayla kıyma, pirinç, salça ve baharatlarımız ekleyip kıyma rengini değiştirene kadar kavuruyoruz. Suyumuzu ilave edip 15 dakika kısık ateşte pişiriyoruz.(Su malzemelerin üzerine çıkacak kadar olacak.1 bardaktan fazla olabilir.)Pirinçler kabarıp yemek suyunu az çekene kadar pişiriyoruz.(Suyu çok fazla çekmeden sos üzerine dökülecek çünkü).Önceden ısıttığımız 180 derece fırında 5 dakika pişiriyoruz. Bir kenarda beşamel sosu hazırlıyoruz. Yumurta, yoğurt ve unu karıştırıyoruz. En son sütü ekliyoruz.
Tepsimizin üzerine sosu döküp tekrar fırına veriyoruz. Üzeri nar gibi kızarana kadar pişirme işlemini sürdürüyoruz. Ilıdıktan sonra börek gibi dilimlere bölerek servis yapıyoruz.

    Çok şık bir görüntüsü var. Ayrıca çok lezzetli bir yemektir. Denemenizi tavsiye ediyorum.

Afiyet olsun.


HOŞBULDUM



           Ljutenica; kelime anlamı “Acının, Baharatın Kızı”

   Ljutenica özellikle Bulgaristan,sonrasında Makedonya ve Sırbistan'da oldukça popüler olan bir çeşit mezedir.Cips sosu olarak kullanıldığı,ekmeğe sürüldüğü,hatta kaşık kaşık yenildiği bile görülmüştür.
  Balkan mutfağının en meşhur ve leziz soslarından biridir. Domates,patlıcan,kırmızı biber, havuç ve sarımsak, zeytin yağı, tuz, tane karabiber ve şeker içerir.
     Makarnalar için mükemmel bir sos olarak ya da kahvaltıda ekmeğe sürülecek güzel bir salça olarak kullanılabilir.
      Balkanlarda lütenitsa büyük kazanlarda pişirilir. Dibinin tutmaması için sürekli karıştırılması gerekir ve gerçek lezzetini bu işlemden alır. Kavanozlara sıcak haliyle doldurularak konserve edilir.Bir kazanda ortalama 30 kavanoz lütenitsa hazırlanır. Ancak günümüzün kent mutfağında kazan kazan lütenitsa yapmak çok zor olacağı için, pratik bir tarifle evde daha az malzemeyle pişirilebilir.
   Bunun için 10 kg salçalık domates,15 kg kırmızı biber, 2.5 kg patlıcan, 1 kg havuç, tuz, yağ, 1 çay bardağı sirke, 1 baş sarımsak gerekir.

YAPILIŞI:
    Önce patlıcanlar közlenir, soyulur ve bir kapta bekletilir.Domateslerin kabukları soyulur robottan geçirilir.Biberler közlenir,havuçlar haşlanır ve robottan geçirilir.Yüksek ateşte pişirilmeye başlanır.
   İyice pişene kadar bıkmadan, usanmadan karıştırılması gerekir.Yoksa dibi tutar, yenilmeyecek hale gelebilir.
   Ocaktan alıp kavanozlara doldurmadan önce, ateşteyken göz kararı kadar tuz, yağ, 1 baş sarımsak ,şeker ve tane karabiber eklenir.Arzuya göre kavanozlara birer tane acı biber koyulabilir.
Kavanozlara doldurulur, ağzı sıkıca kapatılır.
   Zahmetli görünse de tadından yenmez, sofraların vazgeçilmez lezzeti olur...